بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَهُم مَّا يَشَآءُونَ فِيهَا وَلَدَيۡنَا مَزِيدٞ ٣٥

Orada onlara ne dilerlerse var, bizim nezdimizde ise ziyade var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَكَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّن قَرۡنٍ هُمۡ أَشَدُّ مِنۡهُم بَطۡشٗا فَنَقَّبُواْ فِي ٱلۡبِلَٰدِ هَلۡ مِن مَّحِيصٍ ٣٦

Hem önlerinde nice karn helâk ettik, onlar tutumca onlardan daha çetin idiler, beldelerde delik aradılar: var mı bir kaçamak?

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكۡرَىٰ لِمَن كَانَ لَهُۥ قَلۡبٌ أَوۡ أَلۡقَى ٱلسَّمۡعَ وَهُوَ شَهِيدٞ ٣٧

Şüphesiz ki bu söylenende kalbi olan yâhud şuhud halinde kulak tutan kimse için uyandıracak bir ihtar vardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٖ وَمَا مَسَّنَا مِن لُّغُوبٖ ٣٨

Şanım hakkiçin biz o gökleri ve yeri ve aralarındakileri altı günde halk ettik, bize bir yorgunluk da dokunmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ قَبۡلَ طُلُوعِ ٱلشَّمۡسِ وَقَبۡلَ ٱلۡغُرُوبِ ٣٩

O halde onların lâflarına karşı sabret de Rabbine hamd ile tesbih eyle güneş doğmadan evvel ve batmadan evvel.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمِنَ ٱلَّيۡلِ فَسَبِّحۡهُ وَأَدۡبَٰرَ ٱلسُّجُودِ ٤٠

Geceden de tesbih et ona hem de secde arkalarında.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱسۡتَمِعۡ يَوۡمَ يُنَادِ ٱلۡمُنَادِ مِن مَّكَانٖ قَرِيبٖ ٤١

Ve dinle o münadînin bağıracağı günü yakın bir yerden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوۡمَ يَسۡمَعُونَ ٱلصَّيۡحَةَ بِٱلۡحَقِّۚ ذَٰلِكَ يَوۡمُ ٱلۡخُرُوجِ ٤٢

Hakka çağıran o sayhayı işidecekleri gün, işte o, huruc günüdür.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّا نَحۡنُ نُحۡيِۦ وَنُمِيتُ وَإِلَيۡنَا ٱلۡمَصِيرُ ٤٣

Şüphesiz ki biz biziz hem diriltiriz, hem öldürürüz ve dönüş bizedir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوۡمَ تَشَقَّقُ ٱلۡأَرۡضُ عَنۡهُمۡ سِرَاعٗاۚ ذَٰلِكَ حَشۡرٌ عَلَيۡنَا يَسِيرٞ ٤٤

O gün ki arz onlardan ayrılır sür'atle koşarlar, o, bir haşirdir ki ancak bize kolaydır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

نَّحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَقُولُونَۖ وَمَآ أَنتَ عَلَيۡهِم بِجَبَّارٖۖ فَذَكِّرۡ بِٱلۡقُرۡءَانِ مَن يَخَافُ وَعِيدِ ٤٥

Biz pek âlâ biliyoruz ki ne diyorlar, maamafih sen onlara karşı bir cebbar değilsin, şimdi sen benim vaîdlerimden korkacaklara bu Kur'an ile öğüd ver.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu